Erciş ilçe olarak çok önemli bir kuruma ev sahipliği yapıyor. Erciş’in önemi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bütünüyle düşünüldüğünde daha iyi anlaşılıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki tüm ilçeler içerisinde, ilçe bazında sadece Erciş bu kuruma sahip. Türkiye’deki tüm illerde ve ilçe olarak da sadece 35 ilçede bu kurum mevcut; bunlardan biri de Erciş.
Çok amaçlı olarak hizmet verecek kurum; engelli bireylere, yaşlılara, güvencesi olmayan dul veya yalnız çocuklu yardıma muhtaç kadınlara, çocuklara hizmet vermek amacıyla hizmete verecek.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Erciş’e 2005 yılının sonlarında açılmış. Çok amaçlı olarak açılan kurumda şu kategorilerde hizmet verilmektedir:
1. 0–6 yaş arası çocuklar için kreşler.
2. 7–12 yaş arası çocuklar için karma çocuk yuvaları.
3. 13- 18 yaş arasındaki bireyler için yetiştirme yurdu. Bunlar kız ve erkek ayrı olarak hizmet vermekte.
4. Resmi adı “Kadın Konuk Evi” olan ve halk arasında daha çok “Kadın Sığınma Evi” olarak bilinen, kadınların acil durumda dışarıda herhangi bir olumsuzlukla karşı karşıya kalmaları için sığınacakları bir misafirhane bulunmaktadır.
5. 60 yaş ve üzeri her yaşlının rahatlıkla kabul edileceği huzur evi.
6. Bakım ve rehabilitasyon merkezi. Bu şekilde engelli bireylerin bakım ve sağlık hizmetleri görülmektedir.
7. Kurumun bünyesinde aile danışma merkezi bulunmaktadır. Ailevi sorunlar yaşayan bireylere bu konuda uzman personelce yardımcı olunacaktır.
8. Kurum bünyesinde “Toplum Merkezleri” bulunmakta. Bu sayede toplumsallaşma sağlanması amaçlanmakta ve kişiler arası sosyal ağın genişlemesi hedeflenmektedir.
Kurumu geleneksel kesim yaşam biçimi açısından ele alırsak değer yargılardan kaynaklanan kimi olumsuzluklarla da karşılaşırız. Geçtiğimiz yıllarda doğu bölgelerinden birinde yatırım olarak huzur evi açılmış, hiç kimsenin yaşlısını huzur evine vermemesi nedeniyle bu yatırım atıl durumda kalmıştı. Buradan şu sonuca varabiliriz: İnsanların dindar olup geleneksel değer yargılarına göre yaşadıkları bölgelerde bu tip kurumların açılması ilkin yadırgayıcı olur. Çünkü kişinin yaşlısını huzur evine bırakması toplumdan dışlanması için önemli bir gerekçedir. Dini emirlerin bağlayıcılığı da burada önemlidir. Yaşlısına iyi bakmayan kişilerin işlerinin iyi gitmeyeceği, aldığı bedduanın onun ve çocuklarının arkasında daima sıkıntıya sebebiyet vereceğine olan inanç, insanların huzur evi gibi dış faktörlere rağbet göstermesine engel olmaktadır. Aynı şekilde engelli çocuğunu bu gibi kurumlara bırakan aileler de toplumsal baskı görmekteler.
Bu kurumun varlığını düşününce böyle bir çekinceyi de göz önünde bulundurmakta fayda var. Geldiğimiz noktada bu yatırımın karşılıksız kalması olası değil. Çünkü kurumun politikasında kurumu arka plana itecek hiçbir düzenleme yok. Aksine insanların sosyal devlet ilkesinden en üst düzeyde yararlanabilmeleri için önemli çalışmalar yürütülmektedir. Birincisi; bakıma muhtaç engelli bireylerin aile ortamında kalması için aile bireylerine nakdi yardım yapılmaktadır. Çocuğun ya da özürlü bireyin kendine bakamayacak kadar engelli olduğu ailenin başvurusuyla uzman doktor heyeti aracılığıyla tescillenirse, bireye maaş bağlanmakta ve bireyin aile sıcaklığında yaşamına devam ettirilmesi sağlanmaktadır. Birey aileden yoksun olsa bile en yakın akrabalarına bu sorumluluğu yüklenmeleri için teklif götürülmektedir. Kurum son çare olarak devreye girmekte ve bireyi kendi himayesine almaktadır. Ayrıca şehirleşmeden kaynaklanan ve bireyselliğin yaşam tarzı olması bu gibi kurumların varlığına olan ihtiyacı da arttırmaktadır. Dolayısıyla toplumsal baskının yoğun hissedildiği dönemlerde bu gibi kurumlara önyargıyla yaklaşılması olağan bir durumdu. Şehirleşmeyle birlikte artan ihtiyaçların karşılanması için bugün bu kurumlara duyulan ihtiyaç artmıştır.
Kurum yerinde hizmet anlayışını da oldukça önemsiyor. Erciş merkez, belde ya da köylerinde ikamet edip de kendi bakımını yapamayan bireylere net bir asgari ücret ödeme yapılmakta. Bu şekilde bireyin ihtiyaçlarını temin eden şahıs (anne, kardeş ya da sorumlu herhangi bir yakını) bu nakdi yardımı alabilmektedir. Yalnız başına yaşayan ve herhangi bir güvencesi olmayan çocuklu ya da kimsesi yalnız kadınlara da nakdi yardım yapılmaktadır.
Kurumun müdürü insani değerlerin en üst düzeyde varlığını savunan genç ve idealist biri; Baran Tunçdemir. İşlerin mutlak süratle yapılması ve ağır bürokratik engellerin yaşanmaması için özel çaba harcıyor. Kişinin varlığından itibaren en üst düzeyde insani değerlere layık olduğunu ve bu kurumdaki personelin bunun bilincinde olarak çalışacağını ifade ediyor. Bir insana, üstelik engelli bir bireye yapılacak en küçük olumsuz davranışın bütün insanlığa yapıldığını ifade ederek, kurumun bireye verdiği değeri de özetler biçimde düşünüyor. Engelli bir bireyin kurumda kalmasından çok kendi aile ortamında mutlu olacağını dile getiriyor. Bu sayede birey yabancılaşma yaşamayacak ve aile ortamında daha rahat davranışlar sergileyecektir. Hümanist düşünen, vicdani duyarlılığı her şeyin üzerinde tutan Baran Tunçdemir için önemli olanın, gelecekte çocukların bu kurum hakkında düşünürken yüzlerinin asılmaması. Bir bireyin geçmişten beslenenlerle var olduğu düşünülürse eğer, bu düşüncenin ne kadar önemli olduğu daha iyi algılanacaktır..
Erciş Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yerleşim olanakları itibariyle oldukça güzel bir yere konumlanmış. Göl’ün hemen kıyısında, Erciş –Van karayolu üzerinde şehre oldukça yakın bir mevkide bulunmakta. Erciş’in cazibe merkezi olması için atılmış güzel bir adım olan bu kurum, Erciş ve çevresindeki yerleşim birimlerine hizmet verecek.
İsmet Tunç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder