Perşembe, Temmuz 2

Meleklerin Bacaklarını Gözetleyen Büyük Bilgin: Takiyettin

(Takiyüddin; 1526-1585). Optik bilimin babası olarak kabul edilir. İstanbul’da dünyanın en büyük rasathanesini kurdu. Rasathane, 1580 yılında Kılıç Ali paşa tarafından yıktırıldı, yıkılışı ise denizden topa tutularak yapıldı. Gerekçe ise; söylentilere göre taküyeddin, meleklerin bacaklarını gözetliyordu.


Elimde daha önce de okuduğum bir kitap var. Emre Kongar’ın yazdığı ve Remzi Kitabevi’nin yayımladığı kitapta çok ilginç ve faydalı bilgiler var. Bilindiği gibi Kongar önemli bir sosyolog ve aynı zamanda iyi bir tarihçi de. Yani tarihi tarihçiden okumak farklı olduğu kadar, bir sosyologtan okumak da ayrı bir zevk doğrusu. Kitapta beni en çok etkileyen, Takiyettin’nin hikâyesinin anlatıldığı bölümdür. Zira arada bir karıştırdığım Focus adlı aylık popüler bilim ve kültür derisinin Ocak 2005 sayısında; “İslam Dünyasının Mucitleri” konulu dosyada da Takiyettin’den yanı sıra diğer bilginlerden de bahsedilmekte.


Takiyettin Mısır’da doğar, iyi bir eğitim alır ve kadılığa atanır. Kadı olduğun zaman 25 metre derinliğinde bir kuyu kazdırır ve gözlemlerde bulunur. Daha sonra İstanbul’a gelir ve ne olduysa Takiyettin’in İstanbul’a gelişinden sonra olur. Mustafa Çelebi’nin ölümü üzerine 1571 yılında müneccimbaşılığına getirilir.


Takiyettin, III. Murat’a, ünlü devlet adamı ve müneccimbaşı Uluğ Bey’in (1393-1449) kendisinden çok önceleri burçların ve yıldız kümelerinin durumunu belirten çalışmalarının yani horoskop’un eskidiğini ve yeni gözlemlerin yapılmasının gerektiğini belirten bir rapor verir.

Padişah yeni bir rasathane kurulması için rapor verir, Takiyettin, zamanın en ünlü matematikçisi ve müneccimidir artık.


Padişah III. Murat, sadrazamı Sokulu Mehmet Paşa ve ünlü bilgin Sadüddin Efendi’yi yeni gözlemevinin inşası için görevlendirir. Çalışmaların sorunsuz ve hızlı bir şekilde bitirilmesi için ayrıca ilgilenir.


İstanbul’da tophane sırtlarına kurulan gözlemevi, Avrupa’da bulunan ve hayranlık uyandıran gözlemevlerinden pek de aşağı kalmaz. Pek çok araç ve gereç Takiyettin tarafından bizzat üretilmiş, geri kalanı da tedarik edilmiştir. Böylece çalışmalar devam etmektedir.


Takiyettin’nin emrinde 15 bilim adamıyla çalışmalara devam etmekte, Müneccimbaşı olarak sarayda birçok kişinin kıskançlığını üzerine çeker. Onu çekemeyen çevreler de, onu alaşağı etmenin planlarını yapmaya çalışmaktalar.


1577’de gökyüzünde görülen bir kuyruklu yıldız uğursuzluk alameti sayılır. Daha sonra 1578 yılında veba salgını başlar. Bilindiği gibi birçok insan bu salgında hayatını kaybeder.

Veba salgını Avrupa’da Tanrı’nın bir cezası olarak algılandığı için pek çok kadın, ‘cadı’ ve pek çok Yahudi ‘dinsiz’ diye yakılmıştı. Osmanlı’da veba salgını Allah’ın bir cezası sayıldı ve sorumlu olarak da gökyüzünü inceleyen Takiyettin gösterildi. Hedef tahtasında gösterilen Takiyettin’in onca zaman harcayarak ve zahmetlerine katlanıp da elde ettiği çalışmaları heba olacaktı.


1579 yılında Veziri Azam Sokullu Mehmet Paşa da ölünce, Takiyettin en büyük destekçisini kaybetti. ve Takiyettin’i çekemeyen Sadüddin ve diğerlerinin gücü artmıştır. Şeyhülislam Kadızade, Padişah’a yolladığı mektupta “rasat icrasının, (gözlem yapmanın) eflakın (evrenin, Allah’ın) sırlarını öğrenmeğe teşebbüs mahiyetinde bir küstahlık olduğunu rasathane ihdas eden (gözlemevi kuran) devletlerin zeval bulduğunu (yıkıldığını) ” bildirir. Böylece gerekçe açıklanarak Takiyettin’nin rasathanesinin yıkım kararı da onanmaya çalışılır.


Bunun sonucunda padişah III. Murat, Kaptanıderya Kılıç Ali Paşa’ya hattı hümayun göndererek gözlemevini yıkılmasını emreder. Kılıç Ali Paşa gemileriyle bir gece tophane önüne gelir ve rasathaneyi yerle bir eder. Böylece Takiyettin, ilk büyük rasathaneyi kuran bahtsız kişi olarak tarihe geçer.


İsmet Tunç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder